You can replace this text by going to "Layout" and then "Edit HTML" section. A welcome message will look lovely here.
RSS

20 Ocak 2013 Pazar

KIM JAE JOONG - There's Only You (Türkçe Altyazılı)

Jae Joong'un "Mine" adında mini bir solo albümü çıktı. Duymayan kalmamıştır sanırım :P Daha önceden Mine ve One Kiss'i dinlemiştim. Diğer şarkılarına bakma fırsatım olmamıştı. Bugün ilk defa "There's Only You" adlı şarkısını dinledim ve bayıldım. Ben genelde ilk dinlemede hiç bir şarkıyı beğenmem. Beğenmem için birkaç kere dinlemem gerekir ama bu defa böyle olmadı. Bu şarkı ilk dinlediğim andan beri aynı etkisini devam ettiriyor üzerimde. Bugün kaç kere dinledim sayısını hatırlamıyorum şuanda. İlk dinlediğim anda şarkının İngilizce çevirisi var mı diye araştırdım ve tabi ki çevrilmiş. Böyle bir şarkı bekletilemezdi zaten bu yüzden ben de hemen Türkçe'ye çevirdim. Ben çok beğendim, inşallah sizler de beğenirsiniz.

İşte benim ilk dinleyişte bayıldığım o şarkı... İyi Seyirler ^^


Read Comments
  • Digg
  • Del.icio.us
  • StumbleUpon
  • Reddit
  • RSS

13 Ocak 2013 Pazar

Yeni, Yepyeni Bir Çeviri Videosu Daha ^^

Merhabalar :))
Son zamanlarda keyfim yerinde, Korece derslerim çok güzel geçiyor. Her dersin başında önceki dersle ilgili sınav oluyoruz. Öğretmenimden çok güzel geri bildirimler alıyorum :D Sanırım kolay öğreneceğim ben bu Koreceyi :P İşte sınav kağıtlarımdan bazısı :P



Her neyse, yine acıklı slow bir şarkının çevirisiyle geldim. Bu defa ben çevirmedim, hazır çeviri kullandım ancak video bana ait. Çevirisini kullanmama izin veren arkadaşıma ben tekrardan sonsuz teşekkürlerimi sunarken siz de buyrun şarkıyı dinleyin ^^ (Buarada bu videoyu yüklemek beni baya uğraştırdı.. İsmini değiştirmek zorunda kalarak sorunu halledebildim.) Ayrıca şarkı sevip de söyleyemeyenlere gelsin. İyi Seyirler ^^



Buarada şarkıyı Junsu da söylemiş. Aslında onun sesine bir video yapardım ancak videonun başındaki sesler beni şarkının etkisinden uzaklaştırdığı için yapmadım. Bir de Junsu versiyonunu dinleyin bakalım :)


NOT: Bir önceki yazımda bahsettiğim çeviri bu değildi. O JYJ ile ilgili bir çeviri, bitince hemen paylaşacağım inşallah :D

Read Comments
  • Digg
  • Del.icio.us
  • StumbleUpon
  • Reddit
  • RSS

6 Ocak 2013 Pazar

Uzun Zaman Sonra "Merhaba" yeniden :))

Uzun hatta upuzun bir zaman olmuş buraya yazmayalı. En son KPSS yüzünden giremiyordum. Aklımda hep şu vardı; KPSS bitince nasılsa yazmak için çok zamanım olacak. Ama hiç de öyle olmadı. KPSS bitti gitti, kazandım ve öğretmenim şuanda.. Ama çok yoğunum, hiç dinlenmeye vaktim yok neredeyse.. Aslında bunun sebebi benim plansız bir şekilde hareket etmem biliyorum ama hala hergün işe gitme temposuna alışamadım. Öğrenciyken ne kolaymış istemiyorsam o gün okula gitmezdim ama şimdi zorundayım :(( 
Aslında birçok kez aklımdan geçti birşeyler yazayım, paylaşayım diye ama hep erteledim.Kısmet bugüneymiş :) Hımmm.. Buarada Korece kursuna başladım. İstanbul Üniversitesi'nde okuyan çok tatlı Koreli bir öğretmenim var. Çok iyi Türkçe konuşuyor ve 1 senede öğrenmiş. İnşallah ben de 1 senede onun Türkçesi gibi güzel Korece konuşabilirim.

Yaz tatilinde başlamış olduğum bir çeviri vardı zamanım olur da bitirebilirsem onu paylaşmak istiyorum inşallah. Her neyse, artık sık sık görüşmek dileğiyle.. Buaralar tek takip ettiğim ve çok beğendiğim "I Miss You"nun o muhteşem OST'uyla veda etmek istedim. Hala başlamadıysanız ya da izlesem mi izlemesem mi diye bir tereddütünüz varsa hiç düşünmeden başlayın derim çünkü gerçekten çok güzel bir dizi :)

Read Comments
  • Digg
  • Del.icio.us
  • StumbleUpon
  • Reddit
  • RSS

13 Nisan 2012 Cuma

JYJ Hep Yanınızda Olacağız :))

JYJTurkey'in gerçekleştirmek istediği bir video projesi vardı.. ve ve sonunda video bugün yayınlandı. Günlerdir bugünü bekliyordum hehe :D

Daha önce bahsetmiştim kuzenimi de Koresever yaptım diye, bu projeye onunla birlikte katıldık ^^ Fotoğraf çekindiğimiz gün aklıma geldikçe hahah neler neler yaşadık.. Öncelikle pankarttaki yazıyı bir Koreliyi çevirip ona yazdırdık.. Yani bizim pankartımız orjinal Koreli el yazısı :P (İtiraf ediyorum hayatımda hiç onun kadar tepkisiz bir Koreli görmemiştim.)

O gün Çinli bir Ajushi ile de bir münasebetimiz oldu :)) Ben pankartla fotoğraf çektirirken pankarta bakıp iyice okudu. Tabi okuyup tepki verince ben onu Koreli zannettim ama yanında eşi vardı o kesinlikle Koreliydi.. Pankartla birlikte fotoğraf çekindik, o da eşiyle bizim fotoğrafımızı çekti falan.. Ayrılırken ben "Kamsahamnida" dedim, amca da gülümseyerek İngilizce "Korece biliyorsun" dedi. Ben de "Birazcık" dedim. Sonra amca demesin mi "Ama ben Çinliyim". :S Haha ben bozuntuya vermemeye çalıştım tabi.. Ayrılırken de "Şi şi" dedi ama bilmiyorum anlamı nedir??

İşte Korece bilen Çinli sempatik amca ve eşi ( Fark ettiyseniz eşi hakkında hiç yorum yapmadım.. çünkü eşi hadi gidelim havasındaydı sürekli.. Akşam olmak üzere olduğu için hava çok soğuktu sanırım o yüzen öyle bir tavrı vardı. )



Her neyse asıl konudan sapmayalım.. Projeye iyi ki katılmışız, hem yapım aşamasında çok güzel anılarımız oldu hem de sonucu çok beğendim.. İnş. JYJ de izler videoyu..

İşte videomuz ^^

 

(Yalnız fark ettiyseniz videoda hiç çirkin kız yok ^^ Bu iyi bir şey mi, kötü bir şey mi bilemiyorum :P )



Read Comments
  • Digg
  • Del.icio.us
  • StumbleUpon
  • Reddit
  • RSS

Kore'de "Türkiye Günü"

Bugün gazetede bir haber dikkatimi çekti. Çekmemesi imkansızdı zaten gazeteyi okurken uzakdoğu ile ilgili bir haber var mı diyerek inceliyorum :)

Bu habere göre Seul Belediye Başkanı Park Won-Soon, Kore'de bir Türkiye Günü'nün olmasını istediğini ve bu günün Koreliler ve Kore'de yaşayan Türklerin bayram havası içinde kutlayacakları bir gün olacağını söylemiş. Gerçekleşmesi ne kadar mümkündür bilemiyorum ama bunu dile getirmesi bile beni mutlu etti. İnşallah gerçekleşir tabii.. O zaman Kore'de Türkleri tanımayan, bilmeyen kalmaz herhalde :))

İşte bu da haberin küpürü, fotoğrafın altındaki yazı çok net çıkmamış. Orada "Türkiye ve Kore arasındaki ilişkilere değinen Seul Belediye Başkanı Park Won-soon Türkiye'den ithal edilmiş ürünler görmek istediklerini söyledi." yazıyor.



Read Comments
  • Digg
  • Del.icio.us
  • StumbleUpon
  • Reddit
  • RSS

13 Mart 2012 Salı

2AM - I Wonder If You Hurt Like Me (TR)

2AM yeni albüm çıkarmış galiba.. Çok fazla takip ettiğim bir grup değildir. Sadece sevdiğim 1-2 şarkısı vardı. Dün de tesadüfen rastladım bu şarkıya.. Şarkının ismini görünce bir dinleyeyim bakalım dedim, iyi ki dinlemişim. Çok sevdim şarkıyı, tam benlik.. Tabi böyle bir şarkıyı çevirmezsem de olmazdı.. Dün gece çeviriyi tamamlamıştım aslında ama altyazı gömme konusunda bir sürü aksilikler yaşadım.. Her neyse önemli olan sonuç, değil mi?


İşte yeni çevirim ve 2AM'in tam benlik olan şarkısı.. İyi seyirler^^


Read Comments
  • Digg
  • Del.icio.us
  • StumbleUpon
  • Reddit
  • RSS

12 Mart 2012 Pazartesi

Sonundaaaa :P

Hep arkadaşlara diyordum Kore Restaurantına gidelim diye ama hep bir engel çıkıyordu.. ama haftasonu böyle bir planım olmamasına rağmen gidebildim ve iyi ki de gitmişim... Haftasonu o kadar eğlendim ki kesinlikle burada paylaşıp o anları ölümsüzleştirmezsem içimde kalırdı :P

Hemen başlayayım o zaman neler olduğuna... (Biraz uzun oldu ama umarım sıkılmazsınız ^^ )

İki haftada bir burs aldığım yerin seminerlerine katılıyorum, Süleymaniye'de bir dernekte yapılıyor bu seminerler.. 11:45'te başlıyor 13:00 gibi bitiyor.. Benim kuzenim de Samatya'da bir hastanede hemşire, bazen cumartesi günleri de hastaneye gidiyorlar, ben de işi olup olmadığını sorayım biraz takılalım diye öylesine aramıştım.. Hastanedeymiş ama nolur hastaneye gel seni arkadaşımla tanıştıracağım o da senin gibi Koresever dedi.. Çok ısrar edince dayanamadım, aslında benim de aklımda Kore ile ilgili bir etkinlik yapmak vardı. Neyse hastaneye gittim, arkadaşıyla tanıştım sanki birbirimizi 40 yıldır tanıyormuşuz gibi olduk (ben normalde öyle herkesle biranda samimi olamam ama koresever olunca işler değişiyormuş :P) Onlar hastaneden 16:00'da çıkacaklarmış, kuzenimin arkadaşı; "Kore Restaurantına gidelim.. Sen hiç gittin mi? Biliyor musun?" dedi.. Ben de ben hiç gitmedim ama Sultanahmet'te varmış bir tane oraya gidelim dedim.. Neyse onlar hastaları diyaliz makinesinden çıkarana kadar saat 16:30 oldu, çıktık hastaneden taksiye bindik.. Taksici Kore restorantına gideceğimizi duyunca hemen "kedi yemeye mi gidiyorsunuz?" dedi.. Benim biraz canım sıkıldı bize öyle takılmasına ama kaale almadım kendisini :P

Her neyse Sultanahmette indik, şu herkesin tarif ettiği Arasta Çarşısı'nın karşısındaki yeri aradık ve bulduk ama kapanmış orası, gitmek isteyen varsa gitmesin boşuna.. Hemen yanındaki dükkan sahibine sorduk, oradan önce sağa sonra sola sonra tekrar sağa dönersek orada da bir Kore restorantı varmış, dükkan sahibi böyle tarif etmişti tarif hala aklımda :P Heyecanla hemen yola koyulduk ve bulduk.. Seoul Restaurant bu yerin adı.. Önce kapının önünde fiyat listesi var baktık biraz ne yiyebiliriz diye.. Sonra girdik.. Koreli bir amca karşıladı, o koresever arkadaş benden önce "Annyeonghaseyo" diyerek girdi (benden önce davranmasına bozuldum biraz ama olsun amcanın sempatisini kazandık hemen..) Amcayla baya bir sohbet ettik.. Kore dizilerini seyrediyoruz dedik o da bize birkaç dizi sordu izlediniz mi diye?? hehe konuşurken bazen Türkçe kelimeler aklına gelmediği için arada düşünüyordu alnına dokunarak..ve konuşurken hep güleryüzlüydü.. Amca çok sempatikti yaaaa...Bize karşı da çok ilgili davrandı sağolsun.. Buarada biz gittiğimizde mekan full doluymuş, bu yüzden 20 dk bekleyeceksiniz dedi.. 5 dk falan daha bekleyip çıktık.. Yakınlarda Erol Taş Kültür Merkezi varmış, oraya gittik, çay içecektik ama kuzenim oralet isteyince herkes iyi madem biz de oralet içelim dedi.. Biz oraletlerimizi içinceye kadar vakit geldi gittik tekrar bu defa önce ben girdim ve "Annyeonghaseyo" dedim hehehe Hala doluymuş, biraz bekleyeceksiniz dedi, bana kalsa sabaha kadar beklemem sorun olmazdı amca çok hoş sohbetti.. Biz beklerken 2 Türk kız daha geldi, biz girişteki yüksek sandalyelerde bekliyorduk onları ileriye doğru aldı, sonra yine bizim yanımıza döndü onlarla sohbet etmedi heheh.. Burası hep çok doluymuş .. Koreliler girip çıkıyordu sürekli :)) Türkler de çok geliyor mu diye sorduk.. Kore dizilerini izleyen Türk gençler geliyor çoğunlukla dedi, ben de bizim gibi deyip gülümsedim :D Buarada birara Ankara'da Kore şarkı söyleme yarışmasından bahsetti, amca da gitmiş oraya, orada 1. olan kızın şarkı söyleyişini çok beğenmiş, hatta Korelilerden daha güzeldi söyleyişi dedi :P

 Buarada bu amca 1987 yılından beri Türkiye'deymiş.. O zamanlar Etiler'deymiş restorant.. hatta Turgut Özal, Sabancı falan da oraya gelirlermişmiş zamanında... 1998'den buyana da şimdiki yerindeymiş anladığım kadarıyla :P
Aaa unutmadan biz orada beklemeye devam ederken, iki erkek girmiş..( Ben sürekli amcanın yüzüne baktığım için kapıya arkam dönüktü, o yüzden görmedim..) Amca elinde kağıt kalemle yanıma geldi bu arkadaş işitme engelli ve Koreli bir kızla evli dedi, ben de kimmiş diye döndüm tabi hemen.. Amca kağıt kalemi verdi elime çocukla yazarak konuşmaya başladık ama çocuk çok tatlıydı yaa.. Kızla internetten tanışmışlar ve 1 yıldır evlilermiş.. 1 tane de çocukları varmış şuan Kore'deymiş ama dönecekmiş İstanbul'a.. Tam çocukla yazışmayı ilerlettik bizi çağırdılar, masa boşaldı diye.. İçimden hiç gitmek gelmedi açıkçası ama kalkmak zorunda kaldım :( Her neyse biz çıktık, yan masada koreli birileri oturuyordu, arkadaş sipariş verirken içinde börtü böcek olmasın gibilerinden bir şey dedi adam bizden tarafa br bakış attı haha Türkçe biliyordu o yüzden ne dediğimizi anladı :P Neyse biz dört kişilik bir menü sipariş ettik. (150 TL) Garson ilk defa yiyecekseniz bitiremezsiniz dedi ama yine de biz sipariş ettik.. Biraz bekledikten sonra çorbalarımız geldi önce.. Masaya bir sürü şey geldiği için diğerlerinin sıralamasını hatırlamıyorum.. Birara masada tabak koyacak yer kalmadı haha.. gelen yemeğin haddi hesabı yoktu resmen :D İşte yediğimiz yemeklerin bir fotoğrafı:


Aslında bir de balık ve 4 adet pirinç kasesi gelmişti .. Biz artık bu kadardır deyip çektiğimiz için onlar yok fotoğrafta:P

Yemeklerin tadına gelince bence siyah tabaktakinin dışında diğerleri güzeldi, yenilebilridi yani.. O siyah tabaktaki Bulgogi ve tatlı bir etti, ilk ağzıma aldığımda tadı güzel geldi ama biraz yeyince midem bulanmaya başladı o yüzden bir daha almadım ondan :P Bir de en soldaki de ahtapotlu bir şey, ben yemedim onu tabi.. Kuzenim ver arkadaşları yedi ve yorumları sert olduğu yönündeydi.. Onlar daha önce de ahtapot salatası yemişler ve yumuşakmış o, bu yüzden bunu pek beğenmediler :P  Buarada şu omlet gibi olan şeyin tadı harikaydı.. Onun adı da Paca'ymış.. İyice öğrenmek için garsona birkaç defa tekrarlattım :P (Buarada garsonlar da çok güleryüzlüydü.) Kesinlikle yemenizi tavsiye ederim.. Ben artık ayda bir kere gitmeyi planlıyorum bu restoranta, o yüzden gelecek sefer de yemeyi istiyorum onu.. Bu arada şu sulu olan Ramen, o 150 TL'lik menüye dahil değildi, onu arkadaşlar tadına baksın diye istedik, ben daha önce yediğim için biliyordum onun tadını.. O da güzeldi.. Buarada bunu söylemeyi unuttum.. Çubukları kullanamadığımız için çatal istedik hehehhe Çubukları kullanamazsanız aç kalmıyorsunuz çatal da veriyorlar yani :D

Ve patlayıncaya kadar yediğimiz halde yemeklerin son hali böyleydi :P Garsonun tepkisi; yiyemezsiniz demiştim ama yine de baya iyi yemişsiniz :P





Buarada benim aklım o işitme engelli çocukta kaldı ne yalan söyleyeyim.. Onunla konuşurken aklıma hep "Can You Hear My Heart" dizisi geldi :D Çocuk çok içtendi, acaba "eşin Türkiye'ye gelince tanışmak isterim, tabi o da isterse" diye yazsa mıydım diye geçiriyordum içimden :( Sonra bir baktım bizim yan masa boşalmıştı.. O çocuk da yine kendisi gibi işitme engelli arkadaşıyla bizim yanımıza oturmasınlar mı??? Haha içimden çok güldüm.. Bu kadar çok mu istemiştim ki diye.. Bütün yemek boyunca bizim masadaki yemekleri gösterip tadı güzel, güzel seçim der gibi el işaretleri yaptı.. Çok tatlıydı cidden yaaa... O kadar neşeli ve hayat dolu bir hali vardı ki... Sonuç olarak bütün yemek boyunca gözüm peçetedeydi acaba peçeteye mail adresimi yazsam da "eşinle tanışmak isterim, o da isterse" diye yazsam mı ki diye geçirdim durdum :( ama yapmadım, ilk tanıştığım birine mail adresini yazıp vermenin doğru olmadığı kararına vardım ama bir daha karşılaşırsak kesinlikle bu defa söyleyeceğim :)


Yemekten sonra da yeşil çay(menüye dahildi) içtik. Daha sonra yanımızdaki işitme engelli arkadaşlara veda edip mekandan ayrıldık.. ama ama çok güzeldi... kesinlikle yine gitmek istiyorummm ^^

Ve bu da restaurantın kartı, hatıra olarak saklamak için aldım :)




Arkasında da basit bir harita var.. Benim gibi yer-yön bulma konusunda problem yaşayan biri için harika.. :P


NOT: Kartın üzerinde yazan internet adresi eski galiba, çünkü çalışmıyor.. Çalışan linki http://www.seoulrestaurant.org/  Bence sıcak ve samimi bir yere gitmek istiyorum diyorsanız burası aradığınız yer..

NOT-2: Telefonumun şarjı bittiği için ben hiç fotoğraf çekemedim :( Hep böyle özel ve güzel anlarda telefonumun şarjı biter zaten :P Her neyse bir dahaki gittiğimde hazırlıklı gidip daha çok fotoğraf çekeceğim ^^ ve ve en güzeli de bu benim için.. Kuzenimi de Koresever yaptım..(Bir You're Beautiful izlemeyle mest oldu :D ) o da Kore'ye gitme hayalleri kuruyor artık.. Çok mutluyum :P

Read Comments
  • Digg
  • Del.icio.us
  • StumbleUpon
  • Reddit
  • RSS